Obsesif kompulsif bozukluk (OKB), insanların obsesyon adı verilen sürekli tekrar eden düşüncelere sahip olması ve bu düşüncenin kendisini rahatsız etmesinden ötürü, genellikle rahatlamak amacıyla ritüel veya kompulsiyon adı verilen sürekli tekrar eden davranışlarda bulunmasıyla karakterize bir durumdur.
Vücudun normal işleyişinde devam edebilmesi için beyindeki milyarlarca nöronun (sinir hücresinin) birbirleriyle iletişim kurması gereklidir ve nöronlar elektriksel sinyallerle haberleşir. Nörotransmiterler adı verilen özel kimyasallar, bu elektriksel mesajların nörondan nöronlara taşınmasına yardımcı olur.
Obsesif kompulsif bozukluk durumunda, beynin belirli bölümlerinde aşırı aktivite bulunmaktadır. Hasta obsesif kompulsif bozukluk (OKB) semptomlarını yaşadığında ise beyin daha da aktif hale gelir.
Obsesif kompulsif bozukluğu (OKB) olan bazı kişiler ise çevresel stres faktörlerinden etkilenmektedir. Kişinin yaşadığı bazı çevresel faktörler ve ciddi hayat değişiklikleri semptomların kötüleşmesine neden olabilir. Bu faktörler şunları içerir:
Obsesif kompulsif bozukluk, genellikle hem saplantı hem de kişinin kendini zorlamasını içerir. Ancak, sadece obsesyon semptomları olması da mümkündür. Obsesif kompulsif bozukluk hastalarında takıntıların ve zorlamaların aşırı olduğu kolaylıkla fark edebilir.
Obsesif kompulsif bozukluk hastaları takıntılı düşünceleri olduğunda endişelerini kontrol etmeye yardımcı olacak kurallar veya ritüeller oluşturabilir. Fakat kontrol etme çabaları genellikle düzeltmeyi amaçladıkları sorunla gerçekçi bir şekilde ilişkili değildir.
Obsesif kompulsif bozukluk kendini tekrarlayan bir hastalık türüdür. Obsesif kompulsif bozukluk istenmeyen düşünceler, sürekli müdahil olma, sıkıntı veya endişe veren dürtülerdir. Bu hastalığa sahip kişiler kendilerini zorlayarak tüm düşüncelerini görmezden gelmeye veya onlardan kurtulmaya çalışabilir. Fakat hasta bu tip saplantılardan kurtulmaya çalışırken daha da zorlanabilir.
Obsesif kompulsif bozukluk genellikle gençlik veya erken yetişkinlik yıllarında başlar. Semptomlar yavaş yavaş başlayarak tüm yaşam boyunca değişim gösterebilir.
Obsesif kompulsif bozukluk belirtileri kişinin çok fazla stres altında kaldığında daha da kötüleşir. Genellikle yaşam boyu süren bir hastalık olarak kabul edilen obsesif kompulsif bozukluk hafif ila orta şiddette semptomlara sahip olabilir.
Obsesif kompulsif bozukluk (OKB) tedavi edilmediği takdirde kendiliğinden iyileşmeyebilir, bu nedenle tedavi almak son derece önemlidir.
Kişi, zihinsel hastalıkların teşhisi ve tedavisi için özel olarak eğitilmiş bir sağlık uzmanına yönlendirilebilir. Obsesif kompulsif bozukluk (OKB) tedavisinde en etkili yaklaşım, ilaçları uygun terapiler ile birleştirmektedir.
Obsesif kompulsif bozukluk (OKB) hastalarında sıklıkla görülen abartılı veya takıntılı düşünceleri azaltmaya odaklı bir tedavi yöntemidir.
Amaç, Obsesif kompulsif bozukluğu (OKB) olan kişilere, zorlayıcı davranışlarda bulunmadan kaygı yaratan inançlarıyla yüzleşmeleri konusunda yardımcı olmaktır.
Obsesif kompulsif bozukluk (OKB) hastalarında beyindeki serotonin seviyelerini artırmaya yönelik ilaçlar kullanılabilir.
Not: Bu sayfada yer alan bilgiler ve tavsiyeler sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavileri için mutlaka doktorunuza başvurun. Süreç ve tedaviler hakkında daha ayrıntılı bilgi için: 0422 211 71 33 | 0538 258 05 10 numaralarımızdan bizlere ulaşabilirsiniz.
Hasta danışmanlarımız, arama taleplerinize en kısa süre içerisinde dönüş yapmaya özen göstermektedir. Durumunuzun aciliyet içerdiğini düşünüyorsanız, 0422 211 71 33 | 0538 258 05 10 çağrı merkezi hattımızdan bizimle iletişime geçmenizi tavsiye ederiz.
Turgut Özal Bulvarı, Şehit Subutay Sükut Sk. Miraç Sitesi (Villaları) No:4/B Yeşilyurt Malatya